Iğdır uçak bileti alan kişiler Türkiye’nin en doğu ucunda yer alan şehri ziyaret edebilirler. Iğdır Türkiye’nin en doğusunda bulunur ve oldukça küçük bir yüz ölçümüne sahiptir. Şehri ziyaret etmek isteyen kişiler almış oldukları uçak bileti ile kısa süre içerisinde Iğdır'a ulaşabilirler.

Iğdır uçak bileti alarak şehre ulaşan kişiler farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan bir şehirde keyifli bir geziye katılabilirler. Iğdır farklı medeniyetlere ev sahipliği yapması nedeniyle binlerce yıllık tarihi eserlere ev sahipliği yapar.

Iğdır gidiş dönüş bileti alan kişiler şehirde bulunan tarihi yapıları ziyaret edebilecekleri gibi doğal güzellikleri de ziyaret edebilirler. Iğdır sahip olduğu doğal güzellikleri ile Türkiye'nin farklı noktalarından ziyaretçiler çekmeyi başarır. Iğdır’ı ziyaret eden kişiler şehirden keyifli şekilde vakit geçirmek istedikleri takdirde gezilerini kış aylarına denk getirmemelidir.

Iğdır gidiş dönüş uçak bileti alan kişiler Iğdır Şehit Bülent Aydın Havalimanı’na iniş yaparlar. Iğdır Şehit Bülent Aydın Havalimanı 2012 yılında uçuşların başladığı havalimanıdır. Şehir merkezine yakın bir konumda bulunan bu havalimanı Iğdır'a Türkiye’nin farklı noktalarından ulaşmak isteyen kişilerin tercihi olur. 

Iğdır Gezilecek Yerler

Tarihi Babek Mağarası

Iğdır uçak bilet satın al işlemini gerçekleştiren kişiler şehirde bulunan mağaraları ziyaret edebilirler. Iğdır uzun yıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yaptığı için yüzlerce yıllık tarihi yapılara ev sahipliği yapar. Iğdır’ı ziyaret eden kişilerin görmesi gereken ilk yapılardan birisi Tarihi Babek Mağarası’dır. Tarihi Babek Mağarası milattan sonra 8. yüzyılda inşa edilmiştir. Babekler tarafından inşa edilen bu mağara günümüze kadar ulaşmayı başarmıştır. Tarihi Babek Mağarası farklı medeniyetlerden kalma pek çok mağarayı bünyesinde bulundurur. Mağara şehir merkezine 10 kilometrelik bir mesafede bulunur. Etkileyici yapısı ile dikkat çeken bu mağara Iğdır gezisi sırasında mutlaka görülmesi gereken noktalar arasındadır.

Gökkuşağı Tepeleri

Iğdır gezisine renk katmak isteyen kişiler şehirde bulunan Gökkuşağı Tepeleri’ni ziyaret edebilirler. Gökkuşağı Tepeleri Iğdır’da en fazla dikkat çeken doğal güzellikler arasında yer alır. Iğdır’ın Tuzluca köyünde yer alan bu tepeler farklı renklere sahip olması nedeniyle gökkuşağı adıyla adlandırılmıştır. Gökkuşağı Tepeleri’ni ziyaret eden kişiler birbirinden canlı renklere sahip olan bu tepelerde eşsiz fotoğraflar çekebilirler. Gökkuşağı Tepeleri Iğdır'ı ziyaret eden kişilerin görmeden dönmemesi gereken yerlerdir.

Tuz Dağı

Tuz Dağı Iğdır'ın tuz ihtiyacını karşılayan bölgedir. Iğdır’ın Tuzluca köyü sınırlarında yer alan bu dağ günümüzde turistlerin uğrak mekanlarından biri olmayı başarmıştır. Tuz Dağı Iğdır'ı ziyaret eden kişilerin görmeden dönmemesi gereken yerler arasında yer alır. Bunun nedeni ise dağdan tuz çıkarılabilmek için yapılan çalışmalarda oluşan mağaralardır. Tuz Dağı'ndan yapılan çalışmalar sonucunda oluşan mağaralar bölgeyi ziyaret eden kişilerin görmeden dönmemesi gereken noktalar arasında yer alır. Bu mağaraları ziyaret eden kişiler mağaralar içerisinde gezme şansına sahip olurlar. 

Meteor Çukuru

Meteor Çukuru Iğdır'ın Korhan Yaylası'nda bulunur. Bu çukurun oluşması için yaylaya göktaşının düştüğü bilinir. 1892 yılında Korhan yaylasının bulunduğu alana düşen göktaşı burada büyük bir çukur oluşturmuştur. Oluşan bu çukur dünyanın en derin çukurlarından birisi olması nedeniyle dikkat çeker. Meteor çukurunun derinliği 60 metrenin üzerindedir. Meteor çukuru Iğdır gezisi sırasında ilginç bir yapı görmek isteyen kişilerin ziyaret edebileceği ilk noktalardan birisidir. Özellikle çukurun bulunduğu alan doğa manzarası ile dikkat çeker ve pek çok bitki türüne de ev sahipliği yapar. Bu nedenle çukuru ziyaret eden kişiler çukurun içerisini izleme şansı bulacakları gibi çevresinde gezinme şansı da elde ederler. 

Karakale Harabesi

Karakale Harabesi Iğdır'ın en eski yerleşim yerleri arasında yer alır. Bu harabe Ermenistan sınırında yer alması nedeniyle Iğdır'ı ziyaret eden kişiler tarafından sıklıkla ziyaret edilir. Karakale Harabesi’nde Urartular başta olmak üzere pek çok medeniyetin yaşadığı bilinir. Farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan bu harabenin 12. yüzyılın başında inşa edildiği rivayet edilir. 12. yüzyılda inşa edilmesinin ardından harabenin bulunduğu alanda dünyanın ilk fuarı kurulmuştur. 

Dünyanın ilk fuarının kurulması nedeniyle harabe dünya çapında popülerlik kazanmıştır ve tarihi gezilerin uğrak noktalarından birisi olmayı başarmıştır. Karakale Harabesi bölgede gerçekleşen depremlerin ardından ciddi hasarlar görse de günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır. Iğdır tarihine yakından tanıklık etmek isteyen kişiler bu harabeleri ziyaret edebilirler. Harabeleri ziyaret eden kişiler tarihi bir yapıyı görme şansına sahip olduğu gibi doğa içerisinde keyifli şekilde vakit geçirme şansına da sahip olurlar.

Kul Yusuf Kümbeti

Kul Yusuf Kümbeti 1485 yılında yaptırılmıştır. Kul Yusuf adı verilen kişinin yaşadığı dönemde önemli bir şahsiyet olduğu bilinir. Bu şahsiyet anısına inşa edilen bu kümbet günümüze kadar ayakta kalmayı başarmıştır. Iğdır’ın Çakırtaş köyü sınırlarında yer alan Kul Yusuf Kümbeti şehir merkezine yakın olması nedeniyle de Iğdır gezisinin olmazsa olmaz noktalarından birisidir. Özellikle Iğdır gezisi sırasında tarihi mekanları ziyaret etmek isteyen kişiler Kul Yusuf Kümbeti’ni ziyaret edebilirler. 

Dinazor Tepesi

Dinazor Tepesi Iğdır'ın görülmesi gereken tarihi yapılarından birisidir. Bu tepenin oluşumuna dair farklı efsaneler anlatılır ve bu efsaneler içerisinde en popüleri burada bir dinozorun yaşadığıdır. Anlatılan rivayete göre burada yer alan dinozor oldukça insan canlısıdır. İnsan canlısı olan bu dinozor bölgedeki insanlara zarar vermediğinden burada yaşayan halk tarafından da sevilir. Halk tarafından sevilen bu dinozor Ağrı Dağı oluşurken yaşanan patlamanın ardından hayatını kaybetmiştir. Hayatını kaybeden dinozorun bu bölgede fosilleştiği rivayet edilir. Dinazor Tepesi sahip olduğu bu ilginç efsane nedeniyle Iğdır gezisinin en dikkat çekici noktalarından birisidir. Tepe ile ilgili rivayeti okuyan kişilerin Dinazor Tepesi’ni ziyaret etmeden şehirden ayrılmaması önerilir.